İletişim teknolojilerini kullanırken, tıpkı karın üzerinde bıraktığımız izler gibi, ayak izlerimizi bırakırız. Dijital ayak izinizi oluşturan unsurlar arasında fotoğraflar, ses ve görüntü kayıtları, blog yazıları ve arkadaşlarınızın sosyal medya sayfalarına yazdığınız yazılar gibi unsurlar vardır. Sizinle ilgili tüm bu bilgiler, daima internet üzerinde kalabilir. Dünyadaki herhangi biri, bilgileriniz takip edebilir. Paylaştığınız her şey bir gün karşınıza yeniden çıkabilir veya hatırlanmasını istemediğiniz şeyler başkaları tarafından bulunabilir. Bu nedenle de dijital ayak izlerinizi bırakırken dikkatli olmanızda ve etik davranmanızda yarar vardır.
Dijital ayak izlerinin, pasif ve aktif olmak üzere iki çeşidi vardır. Pasif ayak izleri, kullanıcının internet ve/veya sosyal medya üzerindeki tüm bilgi paylaşımları ve etkileşimleri sırasında oluşan bilginin, kendisinin bilgisi olmadan toplanmasıdır. Pasif ayak izleri, duruma bağlı olarak çok farklı şekillerde toplanabilir. Örneğin, bilgisayar adresimiz olan IP adreslerimiz üzerinden veya kullandığımız bulut sistemlerden dosyalarımız, o sistemin yöneticileri tarafından bir başka yerde iznimiz olmadan depolanabilir .Aktif dijital ayak izlerinde ise kullanıcı iletişim teknolojilerini kullanırken bıraktığı izlerin farkındadır.
• Fotoğraf, video, ses kaydı gibi paylaşımlarınızı yapmadan önce iyi düşününüz.
• Yaptığınız yorumları, yazdığınız yazıları üslup ve yazım kuralları açısından gözden geçiriniz.
• Mesajlarınızın içeriğinde nelere yer verdiğinize ve nasıl bir dil kullandığınıza dikkat ediniz.
• Aynı anda birden fazla kullanıcıya eposta mesajı gönderirken dikkatli olunuz.
• İnsanların zamanına ve gizliliğine saygı duyunuz.
Dijital ayak izlerinize dikkat etmediğinizde, dijital itibarınıza zarar gelmesinin yanı sıra, dijital hırsızlık ve dijital zorbalık gibi iki önemli durumla da karşı karşıya kalabilirsiniz.
KAYNAK: ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINLARI