Analog yayıncılık teknolojilerinin yerini alan sayısal platformlarla birlikte, radyolar da gelişen dünyaya kayıtsız kalamamış ve dijital yaşama uyum sağlamaya başlamıştır. Dünya’da 90’lı yılları milat alan, ülkemizde ise 2000’lerin başından beri hayatlarımızda var olan internet radyoları bir başka ifadeyle dijital radyo, FM analog iletimine ek olarak karasal vericiler yoluyla çalışan yeni bir radyo yayını yöntemidir.
AM ve FM radyo yayın sistemlerine alternatif olarak çıkan ve yerini almaya başlayan internet radyoları yani DAB sistemi 1990 yılında Eureka 147/DAB tarafından geliştirilmiştir. DAB (Digital Audio Broadcasting) kısaltmasıyla kullanılan kavramın açılımı Dijital Ses Yayını demektir. İnternet radyoculuğunda sadece ses iletilmez. Bununla birlikte çalan şarkının adı, istasyonun adı, konumu, sanatçı bilgileri, telefon numaraları ve çok daha fazlası dinleyiciye ulaşır.
İnternet radyoları dinleyiciye daha fazla seçenek sunar, hışırtıyı azaltır ve aynı zamanda kayarak geçen bilgi metni sunar (RDS – Radio Data System). Türkiye’de DAB, RTÜK (Radyo Televizyon Üst Kurulu) tanımlaması ile ‘Sayısal Radyo Yayıncılığı’ olarak da bilinir. İnternet radyo yayıncılığında bir yayıncı, bir frekans bloğundan, eldeki tercihlere göre 5-8 radyo yayını ve veri yayıncılığı yapabilmekte olup, bir radyo yayıncısının kendine has bir frekans tahsis etmesi mümkün değildir.
Sayısal radyo yayınlarında geçerli olan yayın iletim sürecine ilişkin örgütlenme yapısı;
Program sağlayıcılar: Program sağlayıcılar, çoklu bir yapıya sahiptir. Onlar aracılığıyla ses ve müzik sinyalleri ayrıca servis ve kontrol bilgileri gibi veriler taşınmaktadır. Program sağlayıcılar tarafından dinleyicilere kendi servislerini tanıtmak için gönderilen temel servis bilgileri arasında şunlar yer alır:
• Yayınlanan programın dili (Türkçe, İngilizce vb.)
• Program numarası
• Program tipi
• Anons
• Servis organizasyonu
• Servis etiketi
Multiplex işleticiler: Her multiplex (çoğullayıcı, çoklayıcı) üzerinden 5-8 servis verilir. Bu çoğullayıcılar da bir veya birden fazla program sağlayıcısından gelen bilgiler alınarak, ETI çerçevesinde sinyal üretilir. ETI sinyali iki kısma ayrılır:
• ETI-NI (Network Independent): ETI sinyalinin hata düzeltme uygulanmamış kısmı olup, 2048 kbit/sn’lik sayısal bilgi 0 ve 1’ler halinde G703 formatında kodlanarak taşınır.
• ETI-NA (Network Adapted): ETI-NI ile aynı olup, tek farkı sayısal bilgiye hata düzeltme bitlerinin eklenmesidir ve G704 formatındadır. Multiplex işleticiler yani çoğullayıcılar sinyal içeriğiyle ilgili bilgileri hata oluşmaması için tekrarlayarak dağıtım ağına gönderir. Aynı zamanda veri organizasyonunu gerçekleştirmekten de sorumludur. Bir başka ifadeyle çoğullayıcı işleticiler program sağlayıcılar ile alıcılar arasındaki program akışını düzenlemek amacıyla çalışır.
Verici işleticiler: Çoğullayıcı işleticilerde düzenlenen ve güçlenen sinyaller verici dağıtım ağında toplanıp DAB vericilerine iletilmekte ve böylelikle dağıtım gerçekleşmektedir. Çoğullayıcı dan gelen ETI (NI/NA) sinyalleri DAB iletim sinyallerine dönüştürülerek alıcıya gönderilir. Alıcılar tarafından alınan yayın gerekli dönüşümlerden sonra ses olarak dinlenir. Bu arada yayınla birlikte stüdyodan girilen veri hizmetleri de alıcı tarafından alınır. Ülkemizde DAB verici dağıtım görevinde Telekom Dağıtım Ağını görmekteyiz. DAB vericileri, mono-stereo kodlayıcı, COFDM modülatör, RF modülatör, besleme üniteleri, amplifikatörler, uygun ara yüz üniteleri, sigorta paneli, A/D çeviriciler, test ve ölçü cihazlarından oluşmaktadır. DAB verici sistemleri mono, stereo ve çift (dual) sese uygun teknik alt yapıya sahip olmalıdır. DAB sistemleri eş zamanlı bir şekilde birçok ses servisini, görsel veri servislerini de taşıyabilmektedir. Ancak, taşınan sinyalin özelliğine göre modlar da farklılık göstermektedir.