TEKNOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

 1947–1969 dönemi;

• 1947 yılında transistör icat edildi. Transistörler, dijital bilgisayarların gelişmesine

yol açan en önemli gelişmedir.

• 1950’li ve 1960’lı yıllarda gelişmiş ülkelerin ordularında, devlet dairelerinde ve gelişmiş

şirketlerinde bilgisayar ve bilgisayar sistemleri vardı.

• 1960’lı yıllarda Bütün Dünya (The Whole Earth) hareketi yeni teknolojilerin daha

geniş kitleler tarafından kullanımı hareketini başlattı.

• İnsanlar, ilk defa 1969 yılında ARPANET tarafından gönderilen bir mesaj aracılığıyla

internet ile tanıştılar.

• ARPANET, Mark I, CYCLADES, Merit Network, Tymnet ve Telenet paket anahtarlama

yöntemi 1960’lı yılların sonunda geliştirildi ve 1970’li yılların başında da

farklı protokoller kullanılmaya başlandı. ARPANET, bağımsız ağları birbirine bağlayan

ilk ağların ağı protokolünü geliştirdi.

1970’ler dönemi;

• Ev bilgisayarları tanıtıldı.

• Zaman-paylaşımlı bilgisayarlar kullanılmaya başlandı.

• İlk oyun konsolları kullanıma sunuldu.

• Space Invader oyunu ile oyun salonlarının altın çağı başladı.

• Dijital verinin depolanması işlemi önem kazanınca, veri girişi için insanlar (ilk

kez) istihdam edilmeye başlandı.

1980’ler dönemi;

• Yeni iletişim teknolojileri okul, ev, iş ve endüstrideki hayatı radikal bir biçimde

değiştirmeye başladı.

• Bankamatikler, endüstriyel robotlar, görsel medyada özelikle de film ve televizyonda

bilgisayarlı grafik efektler (CGI), elektronik müzik, bülten tahtası ve video

oyunları yaygın olarak kullanılmaya başlandı.

• Apple, Commodore ve Tandy kişisel bilgisayar üreticileri milyonlarca bilgisayar

üretti.

• ABD Sansür Bürosu, 1984 yılından itibaren bilgisayarlardaki veriler ile internet

kullanımına ilişkin verileri toplamaya başladı.

• 1980’lerin sonunda ve gelişmiş ülkelerin çoğunda, pek çok iş yeri bilgisayarlara ve

dijital teknolojilere bağımlı hale geldi.

• 1983 yılında Motorola, ilk cep telefonunu icat etti. Öte yandan, bu telefon analog

sistemi kullanıyordu. Dijital cep telefonları, 1991 yılına kadar ticari olarak satılmadı.

• Finlandiya’nın 2G ağını hizmete sunmasıyla, cep telefonlarının günlük hayatta kullanımı

1980’lerin sonunda hız kazandı.

• 1988 yılında ilk gerçek dijital kamera icat edildi.

• CD-ROM’lar kişisel bilgisayarlardaki verilerin saklanması açısından önemli bir

araç haline geldi.

• Tim Berners-Lee, 1989 yılında World Wide Web’i keşfetti. WWW, Web veya W3

olarak da adlandırılan, World Wide Web, yazı, resim, ses, film, animasyon gibi

farklı yapıdaki verilere kompakt ve etkileşimli bir şekilde ulaşılmasını sağlayan

çoklu hiper ortam sistemidir.

1990’lar dönemi;

• 1990 World Cup’ta ilk HDTV dijital yayın izleyicilere sunuldu. Bu yayın için

İtalya ve İspanya’da 10 ayrı sinemada gösterim yaptı. Öte yandan, bu dönemde,

Japonya’nın dışında HDTV yayınlar dünyada yaygın olarak kullanılmadılar.

• 1991 yılında World Wide Web, devlet kurumları ve üniversiteler aracılığıyla halkın

kullanımına açıldı.

• 1993 yılında Marc Andreessen ve Eric Bina, ilk internet tarayıcı olan Mosaic’i tanıttılar.

Mosaic, Netscape Navigator ve Internet Explorer gibi internet tarayıcılarının

öncüsü oldu.

• Joseph Jacobson, 1995 yılında MIT Media Laboratuvarında ilk kez elektronik kitabı

tanıttı.

• İnternet kullanımı 1996 yılında hızla arttı ve toplu kültürün bir parçası haline geldi.

Bu tarihten itibaren firmalar kendi Web sitelerini kurmaya başladılar.

• J.D. Albert, Barrett Comiskey, Joseph Jacobson, Jerome Rubin ve Russ Wilcox 1997

yılında dijital mürekkebi tanıttı.

• 1999 yılında neredeyse her ülkenin internet bağlantısı oldu. Bununla birlikte, bireysel

kullanıcılar için yaygın olan çevir sinyalli (dial up) internet bağlantıları idi.

2000’ler dönemi;

• Fiberoptik Internet bağlantısının kullanımı giderek yaygınlaşmaya başladı.

• Cep telefonları, bilgisayarlar gibi yaygınlaşmaya başladı.

• Cep telefonlarında oynanabilen oyunlar yaygınlaşmaya başladı.

• Kısa mesaj sistemi 1990’larda var olmasına karşın, 2000’li yıllara gelindiğinde kültürel

bir fenomen oldu.

• 2005’li yılların sonunda internet kullanıcıları ile cep telefonu kullananların sayısı

bir milyarı aştı.

• HDTV, dünyadaki pek çok ülkede standart televizyon yayın formatı haline geldi.

• Sosyal medya ortamlarının çeşidi ve sayısı hızla artmaya başladı.

2010’lar dönemi;

• Bulut bilişim (cloud computing) teknolojileri kullanılmaya başlandı.

• Tablet bilgisayarlar ve akıllı telefonların kullanımı hızla yaygınlaştı.

• Kuantum bilgisayarlara ilişkin gelişmeler hız kazandı.

• Büyük veri (big data) kavramından söz edilmeye başlandı. Büyük veri, toplumsal medya

paylaşımları, ağ günlükleri, bloglar, fotoğraf, video, log dosyaları gibi değişik kaynaklardan

toparlanan tüm verinin, anlamlı ve işlenebilir biçime dönüştürülmüş biçimidir.

Özellikle, son kullanıcılara ilişkin bilgilerin kişiselleştirilerek onlara daha kaliteli hizmet

sunulması açısından şirketler, eğitim kurumları, hastaneler gibi kurumlar tarafından

kullanılmaktadır. Büyük veri platformunun oluşumunda beş önemli bileşen vardır:

- Çeşitlilik (Variety): Üretilen verinin % 80’i yapısal değildir. Her yeni üretilen

teknoloji, farklı formatlarda veri üretmektedir. Bu nedenle de verinin bütünleşik

olması, birbirlerine dönüşmesi gereklidir.

- Hız (Velocity): Büyük verinin üretilme hızı çok yüksektir ve gittikçe de artmaktadır.

Daha hızlı üreyen veri, o veriye muhtaç olan işlem sayısı ve çeşitliliğinin

de aynı hızda artması sonucunu beraberinde getirmektedir.

- Veri Büyüklüğü (Volume): Kurumun veri arşivleme, işleme, bütünleştirme, saklama

gibi teknolojilerinin, büyük veri hacmi ile başa çıkması gerekmektedir.

- Doğrulama (Verification): Bilgi yoğunluğu içinde verinin akışı sırasında güvenli

olması gerekir; çünkü akış sırasında, olması gerektiği güvenlik seviyesinde izlenmesi,

doğru kişiler tarafından görülmesi ya da gizli kalması gerekmektedir.

- Değer (Value): Büyük verinin, veri üretim ve işleme katmanlarından sonra, kurum

için bir artı değer yaratıyor olması beklenir; çünkü karar veriş süreçlerine

anlık olarak etki etmesi ve doğru kararın verilmesinde hemen işe koşulması

gerekmektedir.

• Sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik ve karma gerçeklik uygulamaları giderek yaygınlaşmaya

başlamıştır.

• Yapay zekâ uygulamaları giderek hız kazanmıştır.

• İnternet bağımlılığı, bir psikolojik rahatsızlık olarak kabul edilmiş ve bazı hastanelerde

tedavi merkezleri açılmıştır.

• Nesnelerin interneti (Internet of Things - IoT), insan hayatını kolaylaştırma

amaçlı geliştirilmiştir.

KAYNAK : ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINLARI