SOSYAL MEDYANIN GÜVENLİĞE ETKİLERİ

Sosyal medya, yayınları gerçekleştirmek için kapsamlı kaynaklara ve işletim süreçlerine ihtiyaç duymadığı için yazılı basın, radyo veya televizyon gibi geleneksel kitle iletişim araçlarından farklıdır. Aşılması kolay giriş engelleri içermediğinden kullanıcılara karmaşık olmayan işlem süreçleri, düşük maliyet, kolay erişim ve dağıtım olanakları sağlar. İnternet erişimine ve bir bilgisayar ya da mobil cihaza sahip herkes, sosyal medyada faaliyet yürütebilir. Bu durum sosyal medyayı kullanımı herkese açarken denetlemesi zor bir platform haline getirir. Dünya nüfusunun yarısının her gün  aktif sosyal medya kullanıcısı olduğunu düşünürsek yeni bir günde milyarlarca veri girişi olması çok muhtemel rakamlardır tabi buda denetlemenin zorluğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

    Milyarlarca insan sosyal medya üzerinden sohbet etmekte, içerik paylaşmakta, oyun oynamakta ve çeşitli etkinlikler yapmaktadır. Bunu yapmak için ise üyelik gerektirir. Ve sizden üye olurken kişisel bilgileriniz vb bir çok bilgi istenebilir, yada o mecrada hareketleriniz takip edilebilir.

    Facebook, Instagram, Twitter, Foursquare gibi sosyal medya platformları, kullanıcılar tarafından genellikle ayrıntılı şekilde okunmayan “hizmet şartları”, “gizlilik ilkeleri”, “kullanım koşulları” gibi isimler taşıyan uzun sözleşmeler aracılığıyla, kullanıcılarının platformda paylaşmış olduğu her türlü bilgi ve görseli doğrudan ya da dolaylı şekilde kullanma hakkını elde etmektedir,   kullanıcılar  ücretsiz olarak kullanma hakkı karşılığında, sosyal medya platformlarına kişisel verilerini kayıt ve işleme hakkı vermekte; dolaylı olarak da bunları başka şahıs ve kurumlarla paylaşma hakkını devretmiş olmaktadır.

   Sosyal medya platformları, her ne kadar kişisel verilerin korunmasına ve gizliliğe büyük önem verdiklerini vurgulasalar ve belirli peryotlarla kullanıcıların paylaşımlarını sildiklerini ifade etseler de bunun pek de doğruyu yansıtmadığı görülmektedir.

    Avusturyalı hukuk öğrencisi Max Schrems’in 2010 yılında Facebook’tan üyelik tarihi başlangıcından itibaren kendisi hakkında tuttuğu tüm kayıtları talep etmesiyle açıkça doğrulanır. Facebook, talebi üzerine Schrems’e 1.222 sayfa uzunluğunda 496 megabayt büyüklüğünde bir pdf dosyası gönderir. Bu dosyada Schrems’in oturum açmak için kullandığı bilgisayarların listesi de dahil olmak üzere Facebook’taki etkinlikleri hakkındaki elli yedi ayrı kategoride bilgiye yer verilir. Anılan belgede Max Schrems’in üyelik tarihinden itibaren Facebook’ta sildikleri de dahil olmak üzere paylaştığı her mesaja, sohbete, kişiye ilişkin bilgilerin yer aldığı görülmüştür (January, 2016: 40). Başka bir ifadeyle Facebook hiçbir şeyi silmemekte gerektiğinde kullanmak üzere kayıt ederek saklamaktadır.