UMBERTO ECO AÇIK YAPIT POETİKASI

 



İtalyan düşünür Umberto Eco, 1960’lı yıllarda geliştirdiği “açık yapıt” poetikasında modern sanat ile birlikte eserlerin izleyici için yoruma açık olduğunu düşünmektedir. İzleyici, kendisine ait birikim ile eseri deneyimlemekte ve kendi yorumunu katarak farklı bir alımlama meydana getirmektedir.

    Eco’nun müzik, edebiyat ve şiir alanlarından verdiği örnek eserler, kompozisyon elemanlarının alışkın olunan armonik yapısını terk eden yapıtlardır. Açık yapıt örneği olarak James Joyce’ un ‘Ulysess’ adlı romanı buna örnektir. Joyce’ un eseri, okuyucusu için izleyicisi olacağı bir dile sahip değildir. İzleyici “Ulysess” i okurken katılımda bulunarak romanı anlayabilir. Edebiyat açısından açık yapıt, izleyicinin yazılanı okuduğu bir dil değil, kendi diliyle yabancılık yaşayan, bu yüzden de izleyicinin üretici okuma yapmak zorunda oldukları bir deneyimi talep etmektedir. Eco’nun açık yapıt düşüncesinin örneklerinden bir diğeri ise biçimsel olarak dönüşür hâlde olan yapıtlardır. Alexander Calder’in kinetik heykellerinde parçaların ortamdaki havanın değişimine göre anlık değişiklikler geçiren parçalardan oluşmaktadır. Ufak farklarıyla olsa bile sonsuz heykel dizisi izleyici karşısında gerçekleşmektedir.

    Eco, döneminin enformasyon ve bilgisayar çalışmalarından faydalanarak, sanat yapıtını enformasyon aktarımının olduğu bir deneyim alanı olarak düşünmektedir. Norbert Weiner’in sibernetik araştırmalarından gelen enformasyon kuramından da faydalanan Eco, iletinin enformasyonu ile onun negatifi ve düzensizliği olarak entropi çatışmasını düşüncesinin oluşturmada kullanmaktadır. Eco, izleyiciye sunulan enformasyonun hazırdaki bilgi dağarcığından farklı ve onu etkileyecek şekilde olacağını düşünmektedir. Sanat yapıtındaki enformasyon izleyicinin elindeki enformasyonu artıracak veya onun değiştirecek düzeydeyse etkilenme gücü fazla olacaktır. Enformasyon düşüncesini açık yapıt poetikasında yer veren Eco ile Max Bense’in düşüncelerinin tarihsel paralelliği rastlantı değildir. Dönemin göstergebilim, enformasyon kuramı, bilgisayar teknolojisi üzerine yapılan araştırmalar bu paralellikleri meydana getirmektedir. Max Bense, estetik enformasyon kuramında da matematiksel değerlendirme açısından deneyimi düşünmektedir. Bense, estetiğinde göstergebilimsel, metrik, istatiksel, topolojik gibi dört başlıkta düşüncesini oluşturmuştur. Bense’ de sanat yapıtını matematiksel yapı ile enformatik bir sürecin içinde düşünmektedir. Bense’in estetiğinin bu yönleri kullanıcının deneyimi ve anlamlandırmasının dinamik ve etkin olduğunu göstermektedir. 


 Simülakr, bir gerçeklik olarak algılanmak isteyen görünüm. Simülasyon, bir araç, bir makine, bir sistem, bir olguya özgü işleyiş biçiminin incelenme, gösterilme ya da açıklanma amacıyla bir maket ya da bir bilgisayar programı aracılığıyla yapay bir şekilde yeniden üretilmesi

Sibernetik, doğal ve yapay sistemlerdeki bilgi akışının kontrolü ve araştırmasını yapan bilim dalıdır.

Estetik, güzelin bilimi olarak bilinen felsefi disiplindir. Alman filozof Alexander Baumgarten tarafından disiplin olarak kurulmuştur.