Teknolojik gelişmelerin hızlı bir şekilde ilerlemesi iletişim alanında köklü değişimlere sebep olmuş ve geleneksel adı verilen iletişim yöntemleri günümüzde dijital ortamlarla yer değiştirmiştir. Bunun başlıca sebeplerinden olan İnternet, dünya çapında kamu kurumları ve özel sektör tarafından kullanılmaktadır. İnternet ara yüzünde birçok farklı kullanım alanı bulunmakta ve bunlardan biri de iletişimin çok yönlü olmasıdır. Kullanıcılarına sağladığı bu çok yönlü iletişim ile İnternet, kitleleri peşinden sürükleyerek toplumların davranış biçimlerini değiştirmeyi başarmıştır.
Dijitalin, geleneksel medyadan farklı olarak iletişim sürecine çok yönlülük getirmesi ilk göze çarpan özelliklerden biridir. Bu özellik kullanıcıların iletişim sürecine dâhil olması gibi önemli bir rol ve katılım olarak açıklanmaktadır.
Dijital iletişim teknolojilerinin sunduğu çoklu ortam farklı veri türlerini ve iletişim yöntemlerini kendi içinde toplamasına neden olmuştur. Geleneksel iletişim araçları topluma kitlesel bir mesaj gönderirken zaman ve mekân sınırlılıkları içerisinde kalmıştır ve insanlar için etkileşimli bir ortam sağlamamaktadır. Ancak dijital iletişim teknolojileri, toplumun farklı kesimleri ile ya da bireylerle bire bir iletişim imkânı sağlayarak hedef kitlenin görüşleri öğrenilebilmektedir. Bir gazete, dergi ya da televizyonun aksine akıllı telefonlar ve İnternet gibi dijital teknolojinin sağladığı olanaklar sayesinde insanlar, istedikleri zaman istedikleri yerde bulunan bir insana kolayca ulaşım sağlayabilmektedir. Bu durum teknolojiyi yönetenler için hedef kitleyi kontrol altına alma, manipüle etme ve yönlendirme gibi amaçlar ile kullanıldığında son derece önemli etkiler yaratmaktadır.
Farklı veri türlerini bir araya getirme yeteneğine sahip olan İnternet ortamında, örneğin bir gazete okurken, aynı anda radyo dinlenebilmekte ya da televizyon izlerken gündemi takip etmek için aynı anda başka bir video da izlenebilmektedir. Geleneksel iletişim yöntemlerinde radyo dinlerken televizyon da izlenebilir ancak kişinin ikisine de sahip olması gerekmektedir. İkisine sahip olsa bile yapabilecekleri yine de kısıtlıdır. Örneğin Youtube’da sürekli olarak radyolar tarafından verilen canlı yayınlar yapılmaktadır. Kullanıcı istediği radyoya evindeki radyodan da ulaşabileceği gibi yayınlara ulaşır ancak etkileşim içine giremez. Girebilmesi için başka bir araçla radyo kanalını araması gerekmektedir. Bu bağlamda kişi, İnternet üzerinden yayınlanan bir radyo yayınında istek şarkı yapmak isteyen bir kişi ile başka bir iletişim aracına gerek duymaksızın aynı kanal üzerinden iletişim kurarak dinlediği yayın hakkında kendi düşüncelerini aktarabilme ve fikir alışverişinde bulunabilme imkânına sahiptir (Geray, 2003, 6-7).
Geleneksel iletişim araçlarının ilkelerinden biri olan mektup ise günümüzde elektronik postanın atası olarak kabul edilmektedir. Dünyanın hangi noktasında olursa olsun hızlı ve güvenli bir şekilde iletilen elektronik postalar, standart mektupların yerine geçerek insanların günlerce belki haftalarca beklediği zaman dilimi ortadan kalkmıştır.
Geleneksel medyanın dijitalleşmesi en çok haberleşme sistemini medya sektöründe köklü değişimlere sebep olmuştur. Bunun en büyük etkeni geleneksel medyada kurumların halkla paylaşacağı gündemi kendi içerisinde bulunan hiyerarşi sistemine göre karar vermesi ve seçmesidir. Özetle haber değerlerine ve hangisinin yayınlanacağına karar veren eşik bekçilerinin var olmasıdır. Ancak çevrimiçi ortamlarda tüm kullanıcılar içerik üreticisidir. Bu nedenle eşik bekçilerinin etkisi geleneksel medyada azalmış ve toplum bütün içerikte var olan haberlere internet aracılığıyla ulaşabilmektedir. bBunun en popüler örneği kendi gündemini kendi kullanıcılarının paylaşımlarıyla yaratan ‘Twitter’dır.
Geleneksel yazılı ve görsel medyayla ilgili değinilmesi gereken bir farklılık ise güncelliktir. Geleneksel medya araçları, güncel yayın yapma olasılığına İnternete kıyasla sahip değildir. Örneğin gazeteler için bir baskı süreci ve televizyonlar için bir çekim süresi gerekmektedir. Ancak bir kişi akıllı telefonuyla yanında bir olay gerçekleştiğinde bunu hemen paylaşıp insanların haberinin olmasını sağlayabilmektedir. Bunun en büyük örneği 26.09.2019 tarihinde İstanbul’da gerçekleşmiştir.
Deprem sonrasında telefon hatlarının çalışmaması sonucu WhatsApp gibi uygulamalar ile İnternet üzerinden insanlar birbirleriyle iletişim kurabilmiştir (Habertürk, 2020). Bu bağlamda İnternetin sağladığı eşzamanlılık sosyal toplumlar için oldukça önemli rol oynamaktadır. Geleneksel medya aynı zamanda kendi içeriğini doğrusal bir yolla iletmektedir. Bu yüzden medya izleyicisi ya da dinleyicisi kendisine sunulan içeriği belli bir sırayla görmek ya da dinlemek zorundadır. Çünkü radyolar ve televizyonlar bir yayın akışına sahiptir ve kullanıcılarından kendisiyle eşzamanlı olmasını bekler. Ancak günümüzde dijital teknolojiler sayesinde izlerken yarım kalan bir video günler sonra izlenebilir ya da acil bir durumda dinlenemeyen bir radyo programı aradan birkaç saat geçtikten sonra zaman ve mekân sınırlaması olmadan dinlenebilmektedir.
Ayrıca dijital teknolojilerin geleneksel medyadan farklı olarak sunduğu en önemli unsurlardan biri, saklama ve depolama özelliğidir. Bu durum tüm toplumlar için sınırsız arşiv ve veri depolama anlamına gelmektedir. Kullanıcılar teknik donanımlara sahip olduğu takdirde istedikleri tüm özel ve kişisel bilgilerini, fotoğraflarını ya da videolarını dijital bir ortamda saklayabilmektedirler. Örneğin sizin için anlamlı olan bir fotoğrafınız asla yanmaz ya da yırtılmaz. Aksine dijital ortamda yedeği olduğu için tekrar bastırılabilir durumda olacaktır. Başka bir durum ise İnternet ortamında ulaşmak istediğiniz her türlü bilginin depolanmasıdır. Bu sayede yüzyıllar önce basılmış bir kitabın kopyasını bulmak, İnternet ortamına aktarıldığı takdirde ,ulaşması imkânsız olmaktan çıkar. Kütüphaneleri gezerek kitap aramak yerine Google ve Yandex gibi arama motorlarından oluşan siteler sayesinde bu verilere ulaşmak günümüzde çok daha kolay hâle getirilmiştir. Verilerin ise İnternet ve bilgisayar ortamına aktarılmasının en büyük sebeplerinden biri kâğıt kullanımını azaltmak ve büyük ölçüde olası kaybı ve zararı azaltmaktır.
Ek olarak ise dijital iletişim teknolojilerini geleneksel iletişim ile kıyaslandığında göze çarpan farklılıklar arasında geniş bir kitleye hitap etmesi, kolay ve ucuz olmasıyla erişilebilir olması, kullanıcılarının uzmanlık gerektirmeden kolayca üretimde bulunabilmeleri, toplum üzerinde etkisinin fazla olması, geri bildirim hızının yüksek olması ve yeniden düzenlemeye imkân vermesi bulunabilir.
Sonuç olarak küreselleşen teknolojiyle birlikte medya endüstrisi geleneksel yapısından çıkarak dijital iletişim teknolojilerinin de etkisiyle sosyal medya ağlarını daha fazla kullanmaya başlamıştır. Bu ağlar içerisinde var olan sanal topluluklar ise bireylerin toplumsal olaylara olan duyarlılığını artırmak ve kullanıcılarına özgür bir ortam sunmaktadır. Özgürlüğün yanı sıra insan yaşamına olan birçok katkısı ve faydası nedeniyle günümüzde dünya üzerinde yaşayan birçok kişi geleneksel iletişimin sınırlı, bölgesel, kontrollü ve tek yönlü çizgisinden sıyrılarak çok yönlü, etkileşimli, küresel ve merkeziyetçi olmayan bir iletişim sistemine günden güne geçiş yapmaya devam etmektedir.
KAYNAK: ANADOLU ÜNİVERSİTESİ