Hepatosellüler Karsinoma (HSK), dünya çapında en sık görülen beşinci kanser tipi olup kanser
sebebiyle olan ölümlerin üçüncü sıradaki nedenidir ve bu hastalığa sahip insanların 5 yıllık
yaşam süreleri oranı % 0-14 gibi düşük bir seviyededir. HSK’da yaşam süresi teşhisten itibaren
6 ay gibi kısa bir süre olabilmektedir. Var olan tedaviler arasında kısmi karaciğer reseksiyonu
ve karaciğer transplantasyonu gibi uygulamalar vardır. Ancak bu uygulamalara az sayıdaki
vakalar uygunluk gösterebilmektedir. Sorafenib ve diğer sinyal inhibitörleri gibi farmasötik
ajanlar ve trans-arteriyal kemo-embolizasyon, perkütan etanol enjeksiyonu gibi yöntemler de
hastalığın prognozunu iyileştirememektedir [1]. Bu nedenle HSK tedavisinde kullanılabilecek
alternatif yeni ilaç ve metotların geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.