Türkiye’nin En Başarılı Fotoğrafçıları FOTOĞRAFÇILIK TEKNİKLERİ

 Türkiye’de Cumhuriyet döneminde hak ettiği değeri bulmaya başlayan fotoğraf sanatı, Batı tekniklerinin ve teknolojisinin kullanılmasıyla önce basında sonra ise sokakta kendine yer bulmuştur. Fotoğraf sanatçıları stüdyolarından dışarı çıkarak; yaşamı, insanı ve doğayı görüntülemeye başlamıştır. Cemal Işıksel, Nurettin Erkılıç, Selahattin Giz, Limasollu Naci gibi önemli fotoğrafçılardan sonra modern ve sanatsal Türk fotoğrafçılığı 1950’li yıllarda oluşmaya başlamıştır. Bu kuşağın önemli sanatçıları Türkiye'nin en iyi fotoğrafçıları olarak günümüze de ışık olmuştur.


Şimdilerde adını çok duyduğumuz, üniversitelerde ve kurslarda duayen olarak anlatılan, kendi alanlarında başarılı işlere imza atmış ve adını dünyaya duyurmuş profesyonel fotoğrafçılarımız vardır. Modadan portreye, seyahatten savaş fotoğrafçılığına kadar adını sık sık duyduğumuz Türkiye'nin en iyi fotoğraf sanatçıları:


Ara Güler




Türkiye'nin en ünlü fotoğraf sanatçısı kim diye sorulduğu zaman akla ilk olarak onun ismi gelmektedir. 1928’de Beyoğlu'nda doğan Ara Güler çocukken sinemadan çok etkilenmiş ve lisedeyken film stüdyolarında çalışmıştır. Muhsin Ertuğrul’un tiyatro kurslarına da devam eden Ara Güler, rejisör ya da oyun yazarı olmak isterken 1950’de Yeni İstanbul Gazetesinde gazeteciliğe başlamıştır.
Türkiye’nin en iyi fotoğraf sanatçıları arasında yer alan Güler, 1958’de Time-Life, Paris-Match ve Der Stern dergilerinin yakın doğu foto-muhabirliği görevlerini üstlenmiş; 1954’de Hayat Dergisinde fotoğraf bölüm şefi olarak çalışmaya başlamıştır. 1962 yılına kadar Hayat dergisinde fotoğraf bölümü şefi olarak çalışmış; 1961’de Birleşik Krallık’ta yayınlanan Photography Annual, onu dünyanın en iyi yedi fotoğrafçısından biri olarak tanımlamıştır. Aynı yıl Amerikan Dergi Fotoğrafçıları Derneği’ne kabul edilen Güler, bu kuruluşun Türkiye’den tek üyesi olmuştur. 1962’de Almanya’da çok az fotoğrafçıya verilen “Master of Leica” unvanını kazanmıştır.
1979’da Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin foto muhabirliği dalındaki birincilik ödülünü alan Ara Güler’in fotoğraflarının bir kısmı Karacan Yayıncılık tarafından kitap haline getirilmiştir. Türkiye'nin en iyi fotoğrafçısı olarak kabul edilen Güler, 1986’da Hürriyet Vakfınca basılan, Prof. Abdullah Kuran'ın yazdığı Mimar Sinan kitabını fotoğraflamıştır. Bu kitap 1987’de Institute of Turkish Studies tarafından İngilizce olarak yayınlanmıştır. 1989’da Hil Yayınları Ara Güler’in Sinemacıları kitabını yayınlamıştır. Bu kitaplar dışında Ara Güler’in yayınlanan birçok kitabı bulunmaktadır.
Türkiye'nin en iyi fotoğraf sanatçısı olarak gösterilen Ara Güler; İsmet İnönü, Winston Churchill, Indira Gandi, John Berger, Bertrand Russel, Bill Brandt, Alfred Hitchcock, Ansel Adams, Imogen Cunningham, Salvador Dali, Picasso gibi birçok ünlü kişi ile röportajlar yapmış ve bu isimlerin fotoğraflarını çekmiştir.
Ara Güler’in fotoğrafları Paris Ulusal Kitaplıkta, ABD’de Rochester Georg Eastman Müzesi’nde Nebraska Üniversitesi Sheldon Koleksiyonu’nda bulunmakta; Köln Mueseum Ludwing’de Das Imaginare Photo Museum’da sergilenmektedir. Ara Güler kendisini: “Ben de gazeteciyim. Fotoğrafçı değilim. Fotoğrafçı ile gazeteci arasındaki fark budur. Fotoğrafçı bomba patlar kaçar. Ama gazeteci peşinden gider olayı yakalamaya çalışır. Ben de bu yaşa kadar ona göre çalıştım” şeklinde tanımlamaktadır. Türkiye'nin en iyi fotoğrafçıları arasında Ara Güler, fotoğrafçılığa başlamak isteyen ve profesyonel fotoğrafçılık yapan herkesin idolü ve öncüsü olmuştur.

 



Coşkun Aral

Savaş fotoğrafçısı, belgesel yapımcısı, dünya gezgini… 1956 yılında Siirt’te dünyaya gelen Türkiye’nin en iyi fotoğraf sanatçıları arasında yer alan Coşkun Aral, basın fotoğrafçılığı mesleğine 1974 yılında Günaydın ve Gün gazetelerinde başlamıştır. 1977 yılı kanlı 1 Mayıs olaylarında çektiği fotoğraflarla ilk kez Sipa Press ajansı vasıtası ile adını dünya basınında duyuran fotoğrafçımız Time, Newsweek dergilerinde yer almıştır.
1980 yılında ilk defa Sipa ajansı adına Türkiye dışında görev almış; Polonya’da ünlü Gdansk Grevi, İran- Irak olaylarına ilişkin çalışmalarıyla uluslararası platformda adını duyurmuştur. 12 Eylül darbesinin fotoğraflarını Newsweek, L’Express dergilerinin kapaklarında ve yüzlerce uluslararası dergi sayfalarında yayınlatmıştır. Farklı kaynaklarda Türkiye’nin en iyi fotoğrafçısı olarak gösterilen Aral, 14 Ekim 1980 günü kaçırılan bir uçakta dünyada ilk kez hava korsanlarıyla bir röportaj gerçekleştirerek Türk ve dünya basınında adından söz ettiren Aral, Lübnan, İran, Irak, Afganistan, Kuzey İrlanda, Çad ve Uzakdoğu’da meydana gelen savaşları görüntülemiştir.
1983 yılında aralarında National Geographic’in ünlü fotoğrafçısı Reza ve Yan Morvan ‘nın da bulunduğu dört savaş fotoğrafçısı ile birlikte hazırladığı “Galile’de Barış“ adlı savaş fotoğraf albümü Edition de Minuit tarafından yayınlanmıştır. 1988 yılında Ara Güler ile birlikte Danimarka ve Finlandiya’da bir sergi açmıştır. 190 bölüm süren Haberci belgesel serisiyle Türkiye’nin günlüğünü tutmuştur. Çektiği fotoğraflarla uluslararası platformda ödüllere layık görülen; özellikle haber fotoğrafçılarına ilham kaynağı olan Coşkun Aral, Türkiye’nin en iyi fotoğrafçıları arasındaki isimlerden biri olmasının yanı sına dünyanın en iyi savaş fotoğrafçılarından biridir.


 




İzzet Keribar


Türkiye’nin en iyi fotoğraf sanatçıları arasında yer alan İzzet Keribar, 1936 yılında İstanbul’da doğmuş, içindeki fotoğraf tutkusunu ilk olarak ailesinin fotoğraf makinesi olan Zeiss-İkon ile yansıtmaya başlamıştır. 17 yaşında, haftalıklarından biriktirdiği para ile ilk fotoğraf makinasını almıştır.
1953 yılında Saint Michel Fransız Lisesi’den mezun olunca askerliğini yapmak için Güney Kore’ye gitmiş ve burada kişisel çekim tekniğini geliştirmiştir. Türkiye’ye döndükten sonra uzun bir süre fotoğrafçılıkla ilgilenmeyen Keribar, 1980 yılından itibaren ciddi olarak tekrar fotoğrafla ilgilenmeye başlamıştır. Bu tarihi fotoğrafçılıktaki ikinci doğuşu olarak belirten profesyonel fotoğrafçı 1982 yılından beri yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda fotoğraf sergisi ve dia gösterisi gerçekleştirmiştir. Uluslararası Fotoğraf Federasyonu tarafından 1985 yılında A.Fiap (Sanatçı), 1988 yılında da E.Fiap (Ekselans) unvanları almıştır. Aynı zamanda Fransız Kültür Bakanlığı’nca Legion d’Honneur nişanı (Akademik Başarılar Şövalyelik) kazanmıştır. National Geographic Traveler’da aldığı 2.lik ve Fuji Avrupa Basın Ödüllerinde aldığı 1.’liklerle ne kadar iyi bir fotoğrafçı olduğunu kanıtlamıştır.
Kendine has üslubu ve çekim teknikleriyle fotoğrafçılık derslerine konu olan Keribar, fotoğrafçı olmak isteyenlere de eğitimler vermektedir. Sanatçı, İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği (İFSAK) onur üyesidir.



 





Sabit Kalfagil


1934 yılında Elazığ’da doğan ve Türkiye’nin en iyi fotoğrafçıları arasınd aolan Sabit Kalfagil, Konya Lisesi’ni ve İTÜ Mimarlık Fakültesini bitirmiştir. Eğitim aldığı sıralarda fotoğrafçılık hakkında bir planı olmayan Kalfagil, 1980 yılına kadar İstanbul Belediyesi’nde çalışmıştır. Fotoğraf çekmeye 26 yaşında hobi olarak başlamış, Anadolu insanını, Anadolu kültürünü tanıyarak gezdiği yerleri ve insanları fotoğraf karelerine yansıtmıştır. Çektiği fotoğraflar birçok ulusal, karma, kişisel sergilerde yayınlandı ve ödüllendirilmiştir.
İlk kişisel sergisini 1972 ve 1988 yıllarında açan fotoğrafçı, konferans, yarışma ve sempozyumlarda jüri üyesi olarak görev yapmıştır. Fotoğraf Sanatında Kompozisyon adlı kitabı, Fatih Anıtları adında albümü yayınlanmıştır. 1978 yılında Güzel Sanatlar Akademisi Fotoğraf Enstitüsü’nün kurucuları arasında yer almış ve 1989’a kadar burada öğretim görevlisi olarak çalışmıştır. 1989’da Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü’nde Belgesel Fotoğraf Sanat Dalı Başkanı olmuştur.
1993 yılında Kamil Fırat ile birlikte “Işığın peşinde Anadolu” adlı 9 bölümlük bir belgesel hazırlamış, 1998′de Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümüne profesör olarak atandı. Halen bu bölümde Anasanat Dalı Başkanı olan Türkiye’nin en iyi fotoğrafçısı, geleceğin profesyonellerini yetiştirmeye devam etmektedir.