Mikroskobik solucanlarla erken kanser teşhisi
Kanserin erken aşamalarda teşhis edilmesinin tedavi kolaylaştırdığı ve iyileşme oranını önemli derecede arttırdığı biliniyor. Kanser teşhisi için kullanılan mevcut tarama testleri genel olarak yüksek maliyet ve düşük doğruluk payı gibi sorunlar içerebiliyor.Son yıllarda kanser hastalarının nefes ve idrar örneklerinde bazı uçucu organik bileşiklerin varlığı tespit edildi. Bu bileşiklerin tayini ile kanser teşhisi konulabileceği üzerine çalışmalar devam ediyor. Bunun için çeşitli canlıların bileşiklerin kokusuna verdiği tepkilerden faydalanılıyor. Üzerinde çalışılan canlılardan biri mikroskobik boyutlardaki nematodlar (yuvarlak solucanlar). Nematodlar, yüksek koku hassasiyeti sayesinde sağlıklı ve kanserli hücrelerden salınan molekülleri ayırt edebiliyor.
Yapılan çalışmalarda küçük bir cihaz üzerine yerleştirilen bir tür nematodun akciğer kanseri hücreleri tarafından salınan bir bileşiğe doğru hareket ettiği tespit edildi. Güney Kore'deki Myongji Üniversitesinden araştırmacılar, bu yaklaşımı, idrar ve tükürük örneklerinin kullanıldığı bir erken tanı testine dönüştürmeyi planlıyor.
Kanser teşhisi için koku duyuları oldukça gelişmiş canlıların kullanılması üzerine çeşitli araştırmalar bulunuyor. Nematodlar da beslendikleri bakteri ve mantar gibi canlıların kokusunu genellikle çok iyi alabiliyor. Daha önceki çalışmalar da nematopların çeşitli türlerde kanser hastalarının idrarlarına doğru çekildiğini gösteriyor.
American Chemical Society toplantısında, bir araştırma ekibi küçük bir çip içeren kanser test kiti oluşturduklarını bildirdi.
Araştırma kapsamında ortalama 1 milimetre boyunda nematodlar içeren bu çip, 2 uzak ucunda kuyucukların bulunduğu küçük bir odacığın merkezine yerleştirildi. Daha sonra bu kuyucuklardan birine kanser hücreleri, diğerine ise kanserli olmayan hücreler içeren sıvılar kondu. Yapılan bir saatlik testlerde nematodların sayıca büyük çoğunluğunun kanserli hücrelerden alınan sıvılara doğru hareket ettiği gözlendi. Nemotodlar kullanılarak yapılan testlerin kanser hücrelerinin tespit etmede yaklaşık %70 oranında başarılı olduğunu bildiren araştırmacılar, bu yöntemi tıbbi bir teşhis amacıyla kullanmak için oranı yükseltmek üzere araştırmalara devam ediyorlar.
Nematodların kolay yetiştirilebilmeleri, küçük boyutlarından dolayı fazla yer kaplamamaları ve testlerde vücuda dışarıdan herhangi bir müdahaleye gerek duyulmaması gibi konular da yöntemin diğer avantajları olarak ortaya çıkıyor.