PESTİSİT HAKKINDA KISA BİLGİ

   


     20 yüzyılın başında modern kimya alanında yaşanan gelişmelerle birlikte laboratuvar ortamında elde edilen kimyasal bileşiklerden sentetik pestisitler üretilmeye başlandı. Bugün kullanılan sentetik pestisitlerin atası ise diklorodifeniltrikloroetan yani DDT adı verilen maddedir İsviçreli kimyacı Paul Hermann Müller 1939 yılında DDT nin tarımsal üretimde böcekleri etkisiz hale getirmekte kullanabileceğini ve endüstriyel ölçekte üretilebileceğini buldu bu keşfiyle 1948 yılında Nobel fizyoloji ve tıp ödülünü kazandı DDT'nin son derece etkili bir böcek öldürücü olduğunun anlaşılmasından sonra yaygın bir şekilde kullanılmaya başlandı.

    1950 yılların sonunda DDT'nin çevre ve canlılar üzerinde olumsuz etkiler olduğunu öğreneğin üreme sorunlarına yol açtığını gösteren çalışma sonuçları elde edildi. Raphael Louise Carson tarafından 1962 yılında yayınlanan sessiz bahar kitabı sayesinde ise toplumda DDT nin olumsuz etkileri konusunda farkındalık oluştu ve DDT 'nin kullanımı ABD'de 1972 yılında yasaklandı. Ülkemizde ise DTT nin kullanımı 1978 de ciddi bir şekilde kısıtlandı  ve 1985 te de tamamen yasaklandı bugün sadece DDT nin değil canlılar ve çevre üzerinde zararlı etkileri olan klorlanmış hidrokarbonlar  grubundaki tüm pestisitlerin kullanımı yasaktır.

    Bilim ve teknolojide yaşanan gelişmeler üzerine günümüzde pestisitler, hedef alınan zararlılar üzerinde etkili olacak ancak çevreye ve insana zarar vermeyecek şekilde geliştiriliyor. 1974 yılında kullanılmaya başlanan piretroit gurubundaki pestisitlerin uygulama dozu 1gram/dekar düzeyinde.

     Olayın diğer yüzü ise bilinçsiz kullanılması, sık uygulanması uygulandığı bitkiye zarar verecek hata o bitkiyi zehirleyebilecek seviyede olabiliyor. Bu durum pestisitlerin çevreye, biyo çeşitliliğe ve insan sağlığına potansiyel zararları endişe yaratıyor.