Bilinen en eski ve inatçı hastalıklarından biri olan ve cüzzam hastalığı olarak da bilinen lepra, binlerce yıl boyunca gizemli bir hastalık olarak kalsa da 1873’te yapılan keşiflerle “Mycobacterium leprae” adlı bakteriyle ilişkilendirilmişti. Etkileri bakterinin vücuda girişinden 20 yıl sonra görülmeye başlayan ve tedavi edilmediği takdirde uzuv kaybına varan ciddi sonuçlara sebep olabilen hastalığın kaynağı olan bakterinin, aynı zamanda karaciğer rejenerasyonunu (hasar gören organların kendini yenilemesi) da hızlandırdığı keşfedildi. Cell Reports Medicine dergisinde yayımlanan makalede armadillolar üzerinde yapılan deneyler sonucu, bakteriye sahip olan hayvanların karaciğerlerinin iki kat büyüdüğünü ortaya koydu. Üstelik bu büyüme gerçekleşirken, herhangi bir tümöre de neden olmadığı, normal karaciğerlerde yer alan tüm yapıların eksiksiz şekilde geliştiği görüldü. Bakterinin sağladığı ve mevcut hücre terapileriyle mümkün olmayan bu gelişimin arkasında yatan mekanizma keşfedilebilirse organ rejenerasyonu alanında son derece önemli ilerlemeler kaydedilebileceği düşünülüyor.